1 Şubat 2015 Pazar

Vasat, omurgasını aldırmıştır

Ağustos'un 18'i. Saat gece yarısını çoktan geçti, sabaha çeyrek var. Bunları, alt katta çalan fasıl ekibi eşliğinde yazıyorum. Biz burada böyle şeyler yapıyoruz bazen. Bazen eğlenceli gibi gelir, bazense anlamsız. Ne kadar içinde olduğunla ilgili sanırım.

Bir şeyler yazmaya çalışırken çok da eğlenceli olmuyor tabi. Hep bir ağızdan söylenen şarkılara bir kadeh rakı eşliğinde katılsaydım daha anlamlı gelebilirdi belki. Ama şu an "Şşş gidin başka yerde oynayın bakayım, hasta var evde!" diyerek bizi kapısının önünden kovan teyzeler gibiyim. Ne darbukaya tahammülüm var ne de kanuna.
Her sabah umutla yeni bir güne başlayıp, her gece ne kadar boktan bir dünyada yaşadığımı fark ediyorum. Biz burada böyle şeyler yapıyoruz bazen. Olmadığımız biri gibi davranabiliyoruz. İnandığımız ilk yalanın peşinden gidiyor ve ona göre hayatımızı şekillendiriyoruz. Kendi doğrularımız olarak bellediğimiz bu yalanlara o kadar inanıyoruz ki, kimsenin ne söylediği umurumuzda bile olmuyor. Diğer tüm doğrulara kulağımızı tıkıyoruz.
...
Dünyayı mahveden iktidarlar ya da gücü elinde tutanlar değildir. Onu asıl mahveden vasatlardır.

En büyük aşk; vasat olanın, güçlü olana yaranma çabasıdır. Vasat, araziye uyum sağlayabilmek için omurgasını aldırmıştır. Ne zaman ne yapacağını kestiremezsin. Biz burada böyle yavşaklarla uğraşabiliyoruz bazen. Biz burada koca bir belirsizliğin içinde kararsızlıklarımızla yaşamaya çalışıyoruz. Biz dediğim; Recai ve ben işte. Belirsizlik ve kararsızlık insanı öldürür. Recai'nin kim olduğunu bilmiyorum ve bu da beni yavaş yavaş öldürüyor. Biz burada senin gibi şahadetle ölmüyoruz. Yavaş yavaş, çürüyerek, her geçen gün kendimize yabancılaşarak ölüyoruz.

Takım elbiseliler ve apoletliler kendi aralarında bir hesaplaşma içerisine girerken kaybeden hep sokaktakiler olur. Ve sen ölürsün. Güçlü olanın güçsüz olanı sömürebilmesi uğruna ölürsün. Kaldırım taşında yatar senin cansız bedenin. Kanın toprağa süzülür. Toprak bile utanır. Ama onlar utanmaz. Senin kanın üzerinden siyaset yapmaya devam ederler. Senin kaldırım taşında yatan o cansız bedenin, onların cebindeki paralar kadar değerli değildir...
       BURAK AKSAK


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder